Üç beş kişiymiş !

Dün kendi saha ve seyircimiz önünde aldığımız 3-0'lik net galibiyet ve Bucaspor'un Ankara'da kaybetmesiyle yeniden liderlik koltuğuna oturduk.

Aslında bu grupta normal olarak bizim bu hafta sonunda en az 8 puan farkla lider olmamız gerekliydi.

Ama sadece 3 puan fark ile lideriz ve buna da çok şükür diyelim.

Ben taraftarın kulübün menfaatleri doğrultusunda yanlış yapılan her konuda tepki koymasından yanayım.

Gerçek taraftarlık budur.

Ama bu tepkinin zamanını çok iyi ayarlamak gerekir.

Maç başlamadan olabilir, farklı öne geçildiğinde olabilir, ama daha maçın 30.dakikasında olursa, takımı ve futbolcuları olumsuz etkiler.

Hani derler ya " Haklıyken haksız çıkmak " işte tamda öyle olur.

Yazımı okuyanların içinden geçirdiklerini de biliyorum.

Biz tepkimizi aylardır koyduk ama hem torpilli hemde ödüllü Fırat Gül laftan anlamıyor, taraftarla dalga geçip camiamızı yok sayıyor diye.

Dedim ya zaten maç oynanırken takım da galipken yaparsan bu işi haklıyken haksız duruma düşersin..

Sonra da sürekli abuk sabuk demeçler verip camiayı geren Engin başkan çıkar protesto edenler üç beş kişiler der.

Taraftar yine çılgına döner.

Bizim internet aracılığı ile izlediğimiz ve duyduğumuz, telefonlarımıza önce Maratondan başlayıp UEFA tribunlerinde devam eden tepki için üç beş kişiydiler demek anca bizim futbol fakiri başkanımıza özgü bir laf olurdu zaten.

Kaç kere yazdık başkan maçlardan sonra konuşma dedik.

Camiayı germe, taraftarı kendine daha fazla düşman etme dedik.

Dedik de anlatamadık.

Engin başkan hala Türkiye'nin en büyük kulüplerinden birinin başkanı olduğunun farkında değil.

Kendini ısrarla AKP Körfez İlçe Başkanı sanıyor.

Etrafında da sürekli ona yağdanlık olup menfaat bekleyen, tabiri caizse padişahım sen çok yaşa diyen tipler var.

Taraftarları da sürekli muhalefet partilerini destekleyen insanlar olarak görüyor.

Kafasındaki bu öfkeyi bu kini atamadıkça, taraftarlardan da aynı şeyi beklememeli.

Rakip takım bana göre 3.Lig seviyelerinde görüntüsü verse de, bir çok pozisyona girdiler.

Maçın en iyisi Yalçın çıkarttığı topla belki de hem galibiyeti getirdi, hemde çıkabilecek büyük kaosu önledi.

Yaklaşık 30 dakika ne oynadığımız ve ne yaptığımız belli olmayan takım görüntüsü verirken maçı üç farklı kazanmamız takım içindeki skora katkı yapan tecrübeli oyuncularımız sayesinde oldu.

Belki daha çok erken olacak ama yeni transfer Mert Çölgeçen'in sanki sezon başından beri bizim futbolcumuzmuş gibi oynaması bu transferin doğru yapıldığını gösteriyor.

İnşallah santrafor mevkii içinde doğru tercihler yaparız.

NOT :

Dünkü maçta sezon başından beri yapılan tiyatro gösterilerinin bir yenisini izledik.

Futbolcularımız atılan her gol sonrası taraftarlarımıza değilde sürekli hocaya koşup camiaya "Biz hocamızın arkasındayız sizler bir taraflarınızı yırtsanızda hoca başımızda kalacak" mesajı veriyorlar.

Kocaelisporumuzda değil ülkemizin, dünyanın en ünlü futbolcuları bu kutsal formayı giydiler.

Ama hiç biri bu oyuncu topluluğu gibi yapmadı.

Tribünlere koştu, başkanlarına koştu, sakat arabasındaki taraftarına sarıldı, hatta gazeteciye bile sarıldı.

Ama hiç biri bu kadar göz göre göre camiayı ve taraftarı yok sayıp hocasına koşmadı.

Ne diyelim böyle Başkana, böyle kukla yöneticilere ve böyle hocaya ancak böyle futbolcular yakışır.

Aynen devam etsinler..