Kazanmamız gerekiyordu

Benim gibi binlerce taraftarımızın iki sezondur beklediği bir maça çıktık Cuma gecesi.

Erzurum'da camia olarak hak etmediğimiz şekilde karşılanıp 90 dakika hakaret ve küfür yediğimiz, Körfez kümeye diye tempo tutulan bir maçın hesabını kapatmamız gerekiyordu.

Olmadı yapamadık..

Küme düştüğümüz Eyüp maçından beri hiç bu kadar üzüldüğüm maç olmadı.

Bu sezonun en kötü futbolunu oynadık, iki pas yapamadık, daha önceki maçlarda olduğu gibi ara pasları ile ne Tanque'yi nede sağ ve sol kanat oyuncularımızı buluşturamadık.

İki farklı öne geçemediğimiz için de rakip futbolcuları moral ve motivasyon olarak hep oyunun içinde tuttuk.

Bana göre sakatlık ve yorgunluk olmadığı sürece Candeias ve Amaral'dan enaz birini oyunda tutmamız gerekirken, hocamız ikisini de oyundan çıkardı.

Ertuğrul hocamız Amaral çıktıktan sonra Cem ve Barış Arıcı'nın girmesiyle Candeias'ı Amaral'ın yerinde oynatabilirdi.

Bu sezon buraya gelen ve gelecek olan her takım oyunu soğutmak isteyecek, kulübeleri ve oyuncuları daha çok oyunun içinde kalmaları için çirkinlikler yaparak tribünleri gerecek.

Yerden kalkmayacaklar, kalecileri bir degajı 45 saniyede hatta bir buçuk iki dakika da kullanacak.

Hakemler tecrübesiz oldukları için bu olaylara da çanak tutacaklar.

Oynamak isteyen gol atmak için çalışan taraftan değilde, her türlü çirkefliği yaparak oynatmayandan taraf olacaklar.

Bunları aşmamız zor olacak ama eğer üst ligi istiyorsak bunları başarmamız, hem hakemleri hemde rakipleri yenmemiz gerekiyor.

Başka çaremiz yok.

Çok önemli bir fırsat kaçırdık ama lig çok uzun bir maraton.

Her puan kayıplarında hatalarımızı görüp dersler çıkarmalıyız.

İç sahada ve deplasmanlarda yediğimiz basit gollere baktığımızda ne demek istediğimi anlarsınız.

Rakiplerimizi de iyi analiz etmemiz gerekiyor.

Her takımda bir Mustafa Yumlu, bir Eren Tozlu, bir Orhan Ovacıklı gibi bu ligi bilen, futbolun saha içi ve saha dışı yaşanmışları tecrübe eden ve hakemlerin kararlarına etki edebilecek futbolda kaşar diye tabir edilen oyuncular var.

Bunlara da dikkat edip ona göre önlemler almalıyız.

Bu maçı unutup verilen arayı çok iyi değerlendirip Tuzla ve Gençlerbirliği maçlarından ne yapıp edip 6 puan çıkartmalıyız.

Sonra zorluk derecesi açısından sıkıntılı bir fikstür bizi bekliyor olacak.

Allah yardımcımız olsun...

STADA GELENE SAYGINIZ OLSUN !

Kent olarak Türkiye'nin en modern ve en pahalı statlarından birine sahibiz.

Kenti yönetenler altı senedir yol ve otopark sorununu çözemediler.

Gece maçlarında karanlıktan göz gözü görmüyor, telefonlar ve internet çekmiyor onların umurlarinda bile değil.

Nasıl olsa herşeyden memnun utanmadan terbiyesizce " Size iyilikte yaramıyor, stat yaptık daha ne istiyorsunuz " diyen bir kesim var.

Taraftar her türlü zorluğa rağmen maça geliyor ama maçtan 45 dakika önce bile stadın içine giremiyor.

Maç başlıyor 10 dakika geçiyor, 20 dakika geçiyor giremiyorlar.

Bir kısmı küfredip, beddua edip geri dönüyor.

Binbir zorluğa rağmen içeri girenler kendilerini şanslı hissediyorlar.

Yöneticilik adı üstünde yönetmek demek.

Her zorluğa ve her olumsuzluğa anında müdahale etmektir.

Ama bizim yöneticilerimiz maç öncesi protokol tribününde oturup partili arkadaşlarını akrabalarını ve belediyelerdeki üst düzey yöneticileri karşılamak ve onlara hava atmaktan başka hiç bir iş yapmıyorlar.

Taraftar kapıda kalmış, sistem çalışıymıyormuş, babaları ile maça gelen çocuklar ağlayarak geri gönderiliyormuş umurlarında bile değil.

Ne diyelim bizler görüyoruz da Allah'ta onları görsün.

Armaya, taraftara ve camiaya sevgisi olmayanların saygısı da olmuyor maalesef...