Bugün başka bir yazımı hazırlamıştım.
Fakat İsrail’in vahşeti ve saldırıları öyle boyutlara ulaştı ki, İsrail vahşeti ve soykırımını, Arap İsrail düşmanlığının köklerini anlamalıyız.
İki toplumun soylarının Sami kavmına dayandığını, babalarının iki toplum da Hz. İbrahim olduğunu kabul ediyorlar.
Fakat annelerinin Yahudiler Hz. Asiye anamız olduğunu, Araplar ise kendi analarının ise, Hz. Hacer anamız olduğuna inanmaktadır.
Hatta bu kavganın temeli Asiye anamızın asıl eşi olduğunu, fakat Hacer anamızın, Hz. İbrahim’in cariyesi olduğunu iddia ediyorlar.
Dillerinin kökleri, soylarının kökleri aynı olmasına rağmen, bu iki toplum arasındaki kin ve nefret, kavga, yok etme hiç bitmedi.
Yahudiler tarihte bazen Müslümanlarla olan boğuşmalarına ara verip, bu sefer Hristiyanlarla boğuşmalarını sürdürmüşlerdir.
Hatta 1939 yılında, Hitler ikinci dünya savaşını fırsat bilerek, Almanya’da Jenosit denen Yahudileri Ausschwitz İşkence ve imha merkezlerinde soylarını kurutacak şekilde yok etmeye çalıştılar.
Ben Berlin’deki Ausschwitz denen, müze haline getirilmiş, bu işkence merkezlerini gezip inceleme imkânı bulmuştum.
Sosyal Demokratlara, Sosyalistlere, Yahudilere, LGBT’li ve Çingeneler çok büyük acılar çekmiş, zehirli gazlarla öldürerek yok etme tuzakları keşfederek, insanlığın ayıbını yaşatmışlar.
Benim şaşırdığım ve akıl erdiremediğim, Yahudilere yakıştıramadığım bu durum, Hitlerin Zulmünü yaşamış, Yahudilerin bu zulmü şimdi Filistinlilere, vicdansız ve merhametsizce, daha ağır zalimlikleri kendilerinin yaşatmasına izah ve bir mantık, bulamıyorum.
Dün akşam, Gazze’de Gazzelilerin ayakta kalan tek sağlık kuruluşu olan Hasta haneye, sivillerin, sabi çocukların yaralarını sarmak için gittikleri hasta haneyi, İsraillilerin vahşice, insafsızca, vicdansızca gözlerini bile kırpmazdan bombalayıp 500 masum Sivil ve çoluk çocuğu soğan doğrar gibi doğramışlardır.
Bu vahşeti, insan aklı ile bir mantıkla izzah etmek mümkün değildir.
Böyle bir zalimliği, değil insanoğlu, hayvanlar bile yapmaz.
Yahudiler, böyle bir zalimliği kendi atalarının, Hitler tarafından vahşice katl edilmeleri akıllarına gelip, atalarımız da, bizim Filistinlilere yaptığımız zulüm gibi zülüm sonunda öldüler. Diye düşünüp vicdanlarını biraz terbiye etmek, çok mu zor?
Yahudiler, dünyadaki en zeki, ticareti en iyi başaran, dünyaya en çok bilim adamı ve düşünce insanı veren, dünyayanın her köşesine üretim zincirleri kurabilen bir toplumdur.
Türkiye’deki Facede İsrail menşeli malları boykot etmek için yayınlanan marka listesine bakarsanız, Yahudilerin üretimde ne kadar mahir olduklarını anlarız.
Araplarla Yahudiler ’in Sami kavminden gelen, aynı kökleri olan bir toplum olmalarına rağmen, Arapların, trilyonlarca petrol gelirleri olmalarına rağmen, paralarını Amerika’da ve Avrupa’da ki İsrail sermayesine meze yapmışlardır.
Hiçbir teknolojik, sosyal ve kültürel gelişmeyi de sağlayamamaları sonunda, sadece Amerika’nın ve Avrupa’nın eteğinin altına saklanmak, onları ağababaları sayıp, sadece onların müsaade ettiği kadar özgür olup, onların müsaade ettiği kadar nefes almalarına müsaade etmelerine razı olmak akıl alacak iş değildir.
Trump’u geçtiğimiz yıllarda, Suudi Arabistan’ı ziyaret ederek, Suudi karlı ile 600 Milyarlık mal alımın kutlamak için kılıç dansı yapmaları sizlere ne düşündürüyor?
Bu manzara oldukça, Arap toplumunun iki yakasının bir araya gelmeyeceğini ve İsrail’in Filistin’e karşı, Amerika ve Avrupa’nın desteğinin hiç bitmeyeceğini görmek için müneccim olmaya gerek yoktur.
Bizim ülkemizin elbette Arap toplumu kadar Amerika’nın eteğinin altına sığınmıştır diyemiyoruz.
Çünkü biz bir Mustafa Kemal Atatürk’ü yetiştirip, onunda etrafında mükemmel komutanlar ve kahraman bir Türk ordusu yetişmişti. Bir bağımsızlık, özgürlük bilinci gelişip, Atatürk devrimleri ile teknolojik gelişme yeterli olmazsa da önemli mesafe alındı.
Fakat 1950’den beri Amerika, nin NATO şemsiyesi adı altında, Demirperde ülkelerinin korkusunu içimize salarak, zaman zaman bizim de Amerika’nın kucağına düşmeye doğru gittiğimiz bir vakadır.
Fakat bu durumdan şöyle veya böyle kucağa iyice oturmadan sıçrayıp kendimize gelmeye başladığımız da bir vakadır.
Fakat bu kucağa düşme tehlikemiz halen mevcut olduğu da bir gerçek.
Amerika FETÖ'yü himaye ettiği bir gerçek.
Irak’ta, askerimizin başına çuval geçirdikleri gerçek, Kuzey Suriye’de PKK, YPG gibi terör örgütüne ağır silahlarla donattıkları ve her fırsatta ülkemizi bölüp parçalamaları için çalıştıkları herkesçe bilinen bir gerçek.
Hele Trump'ın Sayın Cumhurbaşkanımıza hakaret etmesine rağmen ülkece maalesef adeta görmezden gelerek seyir ettik.
Amerikan hegemonyası konusunda sadece Arap toplumunu kınamak gerçekçi olmaz, bu konuda Cumhuriyetimiz ’in 100. Yılında Amerika’nın veya Avrupa’nın hegemonyasını kabul etmek, Cumhuriyet Türkiye’sine yakışmaz.
Bu kamburdan artık kurtulmalıyız.
Bizden söylemesi.
Yorum yazarak Kocaeli Ses Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Kocaeli Ses Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Kocaeli Ses Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Kocaeli Ses Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Kocaeli Ses Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Kocaeli Ses Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Kocaeli Ses Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Kocaeli Ses Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Yorumlar
(1)Murti - sayın yazar ilk defa bir yazınızı zevkle okudum.tebrikler.
Yazılan yorumlardan Kocaeli Ses Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz. Sitemizin Topluluk Kurallarına uymayan yorumlar yayınlanmaz. Yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Kocaeli Ses Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Kocaeli Ses Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.