Kocaeli’nin En Prestijli Gazetesi
Dolar 28,9148
Euro 31,3034
Altın 1.882,15

Cumhuriyetimiz Pazar günü 100 yaşında

Bu yıl biz Türkler için çok özel bir yıldır.

Cumhuriyetimiz birçok badireden sonra nihayet 100 yaşını dolduruyor.

Milyonlarca insanın öldüğü ikinci dünya savaşını İsmet Paşanın ülkemizi ustaca yönetmesi sonunda, ülkemizde hiç kimsenin burnu kanamazken ikinci dünya savaşını atlatmayı başardık.

Atatürk’ümüzün sağlığında Hatay’ımızı anavatanımıza katmayı başardık.

Rum zulmünde olan Kıbrıs’ı Rahmetli Ecevit zamanında özgürlüğüne kavuşturduk.

İkinci Dünya savaşında, Hitler zulmünden kaçıp ülkemize sığınan bilim adamları sayesinde, bilim alanında ve akademisyenlerin yetişmesinde önemli mesafeler kat edildi.

İTÜ, ODTÜ, Boğaziçi, ,Ege Üniversitesi, Hacettepe, Bilkent gibi, bilim mabedi haline gelmiş üniversiteleri ve muazzam bilim insanlarını yetiştirmeyi başarmıştık.

Fakat bir süre önce ülkemizi yönetenler, Atatürk ve İsmet Paşamıza iki ayyaş deyimi ile hitap ederek, Cumhuriyetimizin kurucularını aşağılayıp, yıpratarak, aslında, onların kurduğu cumhuriyetin kazanımlarını, devrimlerini yıpratıp, yeniden ortaçağ karanlığına dönmeyi amaçladıklarını anlıyoruz.

”Keşke Kurtuluş savaşında İzmir’i Yunan alsaydı“ diyen Kadir Mısırlıoğlu’nun etrafında pervane olanların ülkemizin üst yöneticileri arasında sayılarının az olmadığını utançla görüyoruz.

Dünya sıralamasında kaliteli Eğitimde 100. Sıralara kadar yükselen o muazzam üniversitelerimiz, son yirmi yıllarda 500. sıralarda bile esameleri okunmuyor.

Bu durum Cumhuriyetimizin 100.yılındaki başaramadıklarımızdandır. 

Kurtuluş Savaşı başlangıç ve devamında, özellikle din adamları ve Müftüler adeta karpuz gibi ikiye yarılmış, yaklaşık olarak,149 müftü Mustafa Kemal Atatürk’ün yanında yer almıştır.

Ülkenin düşman işgalinden kurtulması ve kurulması için canı ile kanı ile mücadele etmişlerdir.152 müftü ise Mustafa Kemal Atatürk’ün kurucu ve kurtuluş felsefesine muhalefet etmiştir.

Bu muhalefet 100 yıllık Cumhuriyet sürecinde hiç bitmemiş, zaman zaman isyan ederek, zaman zaman yer altına inerek, ülkemizin bölünüp parçalanması için çalışmışlardır.

Bu isyanının en son örneği, 15 Temmuz FETÖ darbe girişimi sonunda 250 evladımızın şehit ve binlerce insanımızın yaralanması sonunda, darbe bastırılabilmiştir.

Fakat ne acıdır ki, bu darbecileri koruyup kollayan, semirten destekleyip büyüten o günkü ve bugünde devam eden siyasi iktidar olduğu ortadadır.. 

Şavşat Müftüsü olan, Ahmet Fevzi ERDEM, Atatürk’ün ricası ile Şavşat’taki Kurtuluş savaşı direnişini organize eden, Erzurum kongresine katılan, daha sonra Türkiye Büyük Millet Meclisi üyesi ve daha sonra, Şavşat Belediye Başkanı olmuş, yurtsever bir din adamıdır.

İlk Kurucu TBMM’yi üyesi olarak Ankara’ya varmak için Şavşat’tan Samsuna kadar yayan gitmiş, orada başka milletvekilleriyle buluşup, at arabası ile Ankara’ya ulaşmışlardır.

Bu memleket buna benzer zorluklarla, Ahmet Fevzi Erdem gibi fedakâr ve kahramanların Mustafa Kemal Atatürk’e omuz vererek bu aziz vatanımızı yüceltmeyi başarmışlardı. 

Fakat 100 yıllık Cumhuriyet döneminde, kuruluşunda, din adamların arasındaki İslam dini anlama ve yorumlama konusunda sürekli yarılmalar yaşanmış, birçok isyana kaynaklık etmiştir.

” İslamiyet, akan bir nehir gibidir. Bu nehirden isteyen bir kaşık, isteyen bir kepçe, isteyen de bir kazan içecektir.'' yorumu bana en yakın, beğendiğim bir yorumdur.

Fakat en doğru İslami yorum, benim söylediğim mutlak doğrudur iddia etmek, İslamiyet’i de bilmemek, Kuranı ve HZ. Peygamberimizi de anlamamak anlamına gelir.

Çünkü İslamiyet sizin için değil tüm insanlık için inmiş, sizin dar dünyanıza sığmayacak kadar, aydınlık bir dünyayı temsil ediyor olabilir. 

Maalesef, 100 yıldır çözemediğimiz bu problemleri, Cumhuriyetin ikinci yüzyıla devrettik. Atatürk’ün kurduğu İmam hatip ve İlahiyat Fakültelerinin küçümsenip, tarikat ve yerel kuran kursların kutsanıp yüceltildiği dönemleri benim yaşımda olan herkes hatırlar.

Şimdi ise, İmam hatipler yeniden gözde hale gelmeye, Siyasi iktidarın arka bahçesi halinde konumlanmaya başladı.

Fakat bütün bunların sonunda, ülkemizde, Deizm, Ateizm gibi akımlar hızla çoğalmaya başladı. Tarikatlar, cemaatler yerden fışkırır gibi çoğalmaya başladı. Bütün bunların sonunda, İslam dinimize zarar vermek için herkes elinden geleni yapıyor. 

Bu tartışmaların altında yatan başlangıç noktası, Birinci dünya savaşında Kutul Amara’da Türk birliklerine esir olmuş, Harold Courrtenay AMSTRONG tarafından esirken rüşvet vererek, esirlikten kurtulmuştur.

Armstrong, BOZKURT kitabında Savaşın tarihi süreci değil, belgeye veya kaynaklara dayanmayan, yalan, yanlış, saldırgan bir üslupla, insafsızca, kin ve nefrete dayalı, hayal unsuru bilgilerle, iftirada ileri gidip, eşcinsel kadın düşkünü diyordu.

Bu densiz ve ahlaksız, Zübeyde Hanım gibi anneye Fahişe diyecek kadar şerefsizleşmişti.

Bu kitap, 1968 yılında yine İngiltere üzerinden yayınlandı. Bu sapıkça kitabı 1996 yılında Kadir Mısırlıoğlu tarafından Türkiye’de Altındağ yayınevi tarafından yayınlanmıştı.

Oysa öyle bir yayınevi yoktu. 

Rıza NUR, Edirne Milletvekili idi. Lozan konferansına delege olarak katılmıştı.

Mustafa Kemal’e yönelik İzmir Suikasti'nden sonra, yurt dışına kaçtı ve 12 yıl Mısır’da yaşadı.

Balkan savaşında vatana ihanet ettiği, Arnavutları açıkça kışkırttığı ortaya çıktı.

Cumhuriyet ve Atatürk düşmanların en önemli kışkırtıcısı Rıza nur olduğu ortadadır.

Cumhuriyetin 2. Yüzyıla girerken bu gerçekleri hatırlamak gerektiğine inanmaktayım.

Bütün bunları söylerken, asıl amacımız, İslamiyet’i tenkit etmek ve yıpratmak asla değildir.

Asıl amacımız, Kuranı, sahih hadisleri, yani indirilmiş İslamı savunmak ve Emevi saldırısından korumaktır.

Cumhuriyetimizin 100.yılı tüm Türk Milletine kutlu olsun.

Bizden söylemesi 

# YAZARIN DİĞER YAZILARI

Yazar Vezir Ekinci - Mesaj Gönder


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Kocaeli Ses Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Kocaeli Ses Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Kocaeli Ses Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Kocaeli Ses Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.

01

Ismail - Merakım olduğundan Atatürk hakkında bolca kitap okumuşluğum olduğundan şunu söylemek isterim: Atamıza dil uzatan vallahi günaha girer. Cepheden cepheye koşmaktan annesinin İzmir'de olan cenaze törenine bile katılamamış.

Yanıtla . 1Beğen . 0Beğenme 26 Ekim 14:41


Anket İsrail ile Filistin arasındaki savaşta Türkiye nasıl hareket etmeli?
Tüm anketler