Dün, korona virüs ile mücadele konusunda biraz daha umutlandım.
Uzun bir aradan sonra pek çok iş yeri açıldı, göreceli olarak hayat normalleşti.
Biraz gözlem yaptım.
Herkeste maske vardı.
Her işyerinin lavabosunda insanlar el yıkamak için sıradaydı.
Her iş yerinde dezenfektan vardı.
Lokantalar, kafeler dolu değildi. Ama gelen insanlar da sosyal mesafe kuralına uyuyordu.
Esnaf daha nazikti, müşteri daha hoşgörülü.
İnsanlar birbirlerine yardımcı olmak konusunda biraz daha istekli ve gayretliydi.
Herkes, bir büyük bela ile topyekün mücadele ettiğimizin, herkesin kendi adına alacağı önlemlerle aslında bütün insanlığı korumaya çalıştığının bilincindeydi.
Bu nedenle umutlandım.
Siz bakmayın, “45 günde 1000 yataklı hastane yaptık. Yoğun bakım yataklarımız boş. Virüsle mücadele dünyanın en başarılı devletiyiz” sözlerine.
Allah hastaneye düşürmesin. Allah, o virüsü ağzımızdan, burnumuzdan, gözümüzden içeriye sokturmasın.
Ama bu mücadele bilincine kavuştuğumuzu görüyorum.
Yasaklar başladığında alışmak kolay olmamıştı.
Ama yasaklar kalkınca işin önemini ciddiyetini sanki daha iyi kavradık, artık eski alışkanlıkların bittiğini de gördük diye düşünüyorum.
İnsanlar pazar günü gece yarısı sokağa çıkma yasağı bittikten sonra yollara çıktı.
Kimi, yazlıklarına gitti. Kime, sıcak bölgelere tatillere gitti.
Pek çok kişi, uzun bir aradan sonra işine, tezgahının başına döndü.
Minikler kreşe, ana okuluna koştu.
Akıllı insanlar, Sorumluluk sahibi insanlar, eğitimli insanlar toplumda çoğunluk olursa, korona virüsle mücadelede sıkı yasakların, kuralların değil, makul serbestliğin çok daha yararlı olacağını düşünüyorum.
Umarım yanılmam.
Ama ulus olarak, kent olarak bu savaşı kazanmaya çok yakınız gibi geliyor bana.
………………………..
Ama ya ekonomi.
ABD kaynıyor. Dünyanın en güçlü ülkesinin başkentinde sokağa çıkma yasağı ilan ediliyor.
ABD’de toplumu bilen Başkan Trump, yanına eşini, oğlunu alıp, Beyaz Saray’ın sığınağında gününü geçiriyor. Beyaz Saray’ın geniş avlusundaki kulübeyi, göstericiler ateşe veriyor.
Bilmiyorum, Saddam’ın Kaddafi’nin ahı mı tutuyor ama, bir zamanlar “Arap Baharı” adı verilen olaylar, o Arap Baharını körükleyen ABD’de yaşanıyor.
Bu olayların da etkisiyle, ABD Dolar’ı düşüyor.
Bütün paralar karşısında değer kaybediyor. Çapraz kurlarda Dolar, Euro karşısında değer kaybediyor.
Ama Türkiye’de, hala Dolar TL karşısında değer kazanıyor.
Tabii, Dolar karşısında güçlenen Euro karşısında daha fazla eriyor bizim TL’miz.
Korona virüs krizi döneminde 20 Dolar’ın altına düşen bir varil ham petrol, yeniden 40 Dolar’ı gördü ve yükselmeye devam ediyor.
Biz, düşük fiyat döneminde bunun faydasını görmedik. Petrol eski haline gelirse ne yapacağız?..
Her gün bütün Bakan’lar tek tek televizyonlara çıkıyor, ekonominin nasıl düzelme yolunda olduğunu, Türkiye’nin bu krizin ardından nasıl dünyanın en güçlü ülkesi haline geleceğini anlatıyor.
Ama ihracat düşüyor. Turist gelmiyor.
Türkiye yeterince üretemiyor.
Enflasyon yükseliyor, cari açık artıyor…
Şimdi devlet vatandaşlara yeni krediler veriyor.
Şartlar gerçekten uygun.
Kredi al, ev al.
Kredi al, araba al.
Kredi al, tatile git.
Kredi al, beyaz eşya, mobilya al.
Kredi al, evlen.
İyi de ya geri ödemesi.
Zaten insanların cebinde para yok. Bir de işsizlik patlamış.
TL hala değer kaybediyor…
Korona virüsü yeneceğiz. Çünkü ulusça bu konuda dayanışma içine girdik, işin vehametini nihayet kavradık.
Ama ya ekonomi.
Hala her gün karşımıza çıkıp, “Her şey yolunda. Dünyanın en güçlü ekonomisi oluyoruz” diye de kafa ütülüyorlar.
İnsanlar bir televizyonlarda söylenenlere, bir çarşıya pazara ve cebine bakıyorlar.
Bir yerde yanlış var ama, nerede diye düşünüyorlar.
ABD’de geniş kitleleri sokağa döken slogandaki gibiyiz: “Nefes alamıyoruz”
Sonumuzu Allah hayırlı etsin.
Yorum yazarak Kocaeli Ses Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Kocaeli Ses Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Kocaeli Ses Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Kocaeli Ses Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Kocaeli Ses Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Kocaeli Ses Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Kocaeli Ses Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Kocaeli Ses Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Yorumlar
(4)Kadir Yılmazer - 10. Köylü Yurtdışı Uçuşlar Açılıyor. Türkiyeyi Ve Ekonomisini Beğenmiyorsan Zengin Ülkelere Gidebilirsin. Seni Türkiyede Zorla Tutan Yok.
Kadir Yılmazer - Abi Yazını Okudum İçim Karardı. Ne Kadar Karamsar Bir Adammışsın. Miletin Keyfi Yerinde Beyim Sen Rahat Ol.Herkezin Altında Son Model Arabalar. Elinde 5 Bin 10 Binlik Telefonlar Yaşantı Lüks. Sizin Dediğinizi Kabul Edelim, Velevki Nefes Alamıyoruz. Hani Herşey Çok Güzel Olacaktı. Bu Sloganı Kullananlar Nerede ?
10. Köylü - Aktroll kadir, sen önüne atılan kemiği yalayıp ekonomi çok iyi demeye devam et. Müsait bir zamanda da bir kırtasiyeye gidip imla klavuzu al. Al ki okuyan, araştıran !!! herkez !!! gibi cehaletten sıyrıl.
Sedat sapmaz. - ? ?
Yazılan yorumlardan Kocaeli Ses Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz. Sitemizin Topluluk Kurallarına uymayan yorumlar yayınlanmaz. Yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Kocaeli Ses Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Kocaeli Ses Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.