Bugün 15 Temmuz.
Türkiye’nin Milli Bayramları 23 Nisan, 19 Mayıs, 29 Ekim, 30 Ağustos’tur.
Bunların tamamı, ülkemizi dışarıdan gelerek işgal etmek, esir almak, müstemleke yapmak isteyenlere karşı Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde ulusça kazanılmış zaferlerin bayramlarıdır.
Artık neredeyse, bu bayramların hiçbirinin kıymet-i harbiyesi kalmadı.
Hiçbiri doğru dürüst kutlanmıyor.
Bugün 15 Temmuz.
Cumhuriyet tarihimiz boyunca, ülkemizdeki gericilerin özenle yetiştirip beslediği iç düşmanın kalkışmasına karşı kazanılmış zaferin (!) yıldönümü.
Aslında bugün tuhaf bir bayram.
Neden tuhaf anlatmaya çalışayım.
Şimdi bugün herkes 15 Temmuz’daki büyük halk direnişine, ülkemizin Cumhuriyet’i sahiplenişine övgüler dökecek. İzmit’in Perşembe Pazarı alanında da birileri çıkıp nutuklar atacak, 15 Temmuz kalkışmasının mimarı FETÖ çetesini yerden yere vuracak.
Ama, eğer Recep Tayyip Erdoğan dik durmamış olsa da 15 Temmuz amacına ulaşmış, Türkiye’de yeni bir rejim kurulmuş olsaydı, emin olun bugün FETÖ’ye lanet okuyanların çok büyük bölümü, o zaman onların yanında yer alacak, onlara övgüler düzecekti.
…………………
Değerli dostlar, sevgili okurlar; 15 Temmuz’un ileride çok daha detaylı, çok daha objektif değerlendirileceğine yönelik umudumu koruyarak biraz analiz yapmak istiyorum. Bu ülkede “17-25 Aralık vakası” öncesinde nüfusun neredeyse yüzde 70’e yakını FETÖ örgütünün en azından sempatizanıydı.
Siyasette yükselmek, milletvekili veya belediye başkanı olabilmek, ticarette batmaktan kurtulup, köşeyi dönmek, bürokraside hak edilmemiş önemli görevlere gelebilmek için açıkça FETÖ’cü olmak ve bu hain örgütün desteğini yanınıza almak zorunluydu.
17-25 Aralık sonrası toplum içinde FETÖ’cü görünenlerin oranı gerilemiş olmakla birlikte, 15 Temmuz hain kalkışmasına gelinirken, bu ülke nüfusunun yine neredeyse yarısı bu örgütle bağlantılı veya en azından sempatizandı.
FETÖ ülkemizde bilinçli şekilde yükseltildi. Ordu’ya, polise, eğitime, maliyeye, siyasete, meclise, ticarete, medyaya, yargıya, aklınıza gelebilecek bütün hayati kurum ve sektörlere sızmış, hızla büyümüş ve bulunduğu bütün yerleri kontrol eder hale gelmişti.
Ama bir şeyi ayırmak lazım.
Bu ülkedeki FETÖ sempatizanlarının çok büyük bölümü, “Askeri darbe yapalım da, AKP iktidarını silahla devirip, yeni bir rejim kuralım” sevdasında değildi.
Bu hain örgütün silahlı yanı ile uzaktan yakından ilişkili değildi.
Çocuklarını özellikle FETÖ’nün okul ve dershanelerine yazdıran, her Kurban Bayramı’nda bu örgüte onlarca büyükbaş hayvan parasını “Himmet” olarak yatıran on binlerce insan vardı. Bugün de bunların büyük bölümü, etkili ve önemli yerlerde bulunuyorlar.
15 Temmuz’dan hemen sonra, çocuklarını apar topar FETÖ’nün okullarından alıp, Atatürkçü çizgisi ile bilinen ODTÜ KYÖD okullarına yazdırmak için kuyruğa girenleri bilmiyor muyuz?
……………………….
15 Temmuz öncesi, bu kentte bulunduğum konum, statüm gereği olsa gerek FETÖ örgütünün en çok üzerinde durduğu adamlardan biriydim.
Davet edildim, bunların işadamları derneğinin sohbet toplantılarında konferans verdim.
Davet edildim, bunların Türkçe Olimpiyatlarına gittim.
En ön sırada dönemin iktidar partisi milletvekilleri, il başkanları ile birlikte zaman zaman onlar gibi salya sümük bir halde, kapkara çocukların Türkçe şarkılar söylemesini izledim.
Davet edildim, Ramazan aylarında bunların düzenlediği iftar yemeklerinde, dönemin valileri ile yan yana yemek yedim.
Davet edildim, bilmeden bunların organizasyonu ile ABD’ye gittim.
Bunların ABD’deki inanılmaz siyasi ve ekonomik gücünü gözlerimle gördüm. O ABD ziyaretinde özel araçlarla Pensilvanya’ya gidip, örgütün başı ile görüştükten sonra otele döndüklerinde, “Ben bu elimi 6 ay yıkamam. Hoca efendinin elini sıkmıştır” diye bağıranların, bugün bu ilçede Belediye Başkanı, milletvekili olduklarını bilirim.
Ben bunların New York’taki salonunda büyük bir kitleye konuşmacı oldum.
Hepsinin gözünün içine baka baka dedim ki, “Arkadaşlar, sizi tanımak çok ilginç. Ben hayatım boyunca sabahları karşılaştığım insanlara (Günaydın) dedim. Şimdi bir haftadır sizinleyim, sabahları (Hayırlı sabahlar) dileğiyle güne başlıyorum. Biliyorum, siz çoksunuz, kalabalıksınız. Ben sizi değiştiremem. Ben azınlığım. Belki yalnızım. Ama siz de beni değiştiremezsiniz.”
Ben onları sevmesem de, bu adamlar beni hep sevmişlerdi biliyor musunuz.?
ABD’de örgüt adına 22 kişilik gruba mihmandarlık yapan Mahmut isimli bir grup lideri vardı. Akşam yemeklerinde herkesin içinde “Mahmut Bey. Ben bu yemeği falanca şarapla yerim” derdim, gidip bana gece yarısı o şarabı bulup getirirdi.
İzmit’te yeni eve taşındım, Kocaeli imamı ile birlikte İzmit’teki en etkin örgüt üyeleri bana hayırlı olsun ziyaretine gelmişlerdi. Ama hep bildiler.
Onlara hep hissettirdim; “Ben onlardan olamam, ben onlar gibi olamam”.
Aralarında iyi insanlar, gerçek Müslümanlar vardı. Çok büyük bölümünün “silahlı darbe yapalım. AKP’yi devirelim’ gibi bir düşüncesi hiç olmadı.
Zaten, AKP döneminde gayet rahat hareket edebiliyor, her istediklerini yapıyorlardı.
15 Temmuz 2016’da çok büyük bir hata yaptılar.
Recep Tayyip Erdoğan çok net bir duruş gösterdi.
Siyaseten Erdoğan’a karşı olan insanlar bile, demokrasinin, cumhuriyetin yanında yer aldı, kilitlendi. Ama 15 Temmuz sonrası kurunun yanında yaş da yandı.
Çok haksızlıklar yapıldı.
Örgütün en fanatik, en etkin üyelerini tanırım. Hepsi dışarıda. Hepsi bir şekilde varlıklarını sürdürüyorlar.
Ama hava olsun diye, ticaret olsun diye, modaya uymak adına bunların yanında yer almış, hiçbir silahlı eylemin içinde bulunmamış, hatta böyle bir şeyi aklından bile geçirmemiş pek çok kişiyi de yaktılar. Rezil ettiler, süründürdüler.
15 Temmuz, bana göre çok tuhaf bir bayramdır.
Tekrar ve iddia ederek yazıyorum: Bugün 15 Temmuz’un yıldönümü nedeniyle FETÖ’ye küfür edip, Erdoğan’a methiyeler düzenlerin büyük bir bölümü, eğer 15 Temmuz hain girişimi amacına ulaşsaydı, yine bugün bu yeni rejime övgüler düzüyor, bu yeni rejimin içindeki önemli unsunlar olarak köşe başlarını tutuyor olacaklardı.
Bu kentte kim FETÖ’cüdür, kim değildir, ben bilirim.
Şimdi bütün gücümle haykırıyorum: “Ne kadar FETÖ’cü varsa, hepsinin…. “
Cümlenin sonunu istediğiniz gibi siz getirin. Ben yazarsam, üzerine alınacakların kucak dolusu dava dilekçeleri ile karşılaşırım.
Bugün öyle veya böyle milli bayramdır.
Ben de kendi inançlarım doğrultusunda dua edecek, dileklerde bulunacağım:
“-Allah’ım, ülkemi demokrasiden, Cumhuriyet’ten, kurucumuz Atatürk’ün izinden ve ilkelerinden ayırma.. Bu güzel, bu eşsiz vatanı, şeriat rejimi kurma yolunda adım adım ilerleyenlerin elinde bırakma. Bizim gibi direnenlere güç ver. “
AMİN..!
Yorum yazarak Kocaeli Ses Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Kocaeli Ses Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Kocaeli Ses Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Kocaeli Ses Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Kocaeli Ses Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Kocaeli Ses Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Kocaeli Ses Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Kocaeli Ses Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Yorumlar
(7)vatandas hamdi - İsmet bey sizi amerikaya götüren ve sizi orada misafir eden kişilerle ilimizde a veya b partisinde siyaset yapan kişileri bir kıyaslayan bir yazıda kaleme alsanız.içlerinde silah ruhsatı için rüşvet alan imar rantından malı götüren ihaleye fesat karıştıran parti binasında kadınlarla uygunsuz görüntü paylaşan varmıydı.
Izmitli - Yazılarınız daha açık objektif yazarsanız Kocaeli halkı kimin ne olduğunu bilsin . O elini yıkamayan şahış, ABD birlikte gidilen kişiler, gerçekleriyle belgeleriyle yazarsanız kimse sizi mahkemeye vermekten çekinir. İzmit halkıda daha bilinçli olur.
Ali - Ordunun bir kesiminden devlete bir darbe girisimi olmus ve o ordunun basindaki sahis bir ust makama getirilmis.bilin bakalim burasi neresiymis
Burak - Bende .....
İzmitli - İsmet bey duanızı okudum herkezin duası farklı olabilir. Benim Duam. Allahım bu ülkeyi sahte Atatürkçülerden koru. Atatürkü siyasetine ticaretine katanlara bu ülkeyi yönetme fırsatı verme yarab. Bu ülkenin iyiliği için çalışanların yardımcısı ol. Ne kadar fetöcü varsa..............
Çeki̇rge - İSMET abi yazın için tebrik ederim, çok güzel yazmışın.
Alinail - Ey gidi sanki amerika ya omer polatla karaosman ve bilumum zevatla amerika ya ben gittim cigit
Yazılan yorumlardan Kocaeli Ses Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz. Sitemizin Topluluk Kurallarına uymayan yorumlar yayınlanmaz. Yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Kocaeli Ses Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Kocaeli Ses Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.