Aynı tas, aynı hamam!

Sezona mutlak şampiyonluk parolası ile başlayıp, yaklaşık 20 trilyon harcayıp, üstüne de iki teknik adam değiştirdiyseniz, sıralamadaki yeriniz asla bulunduğunuz bu yer olmamalı.

Olursa buarda büyük bir yanlış, büyük bir sorun var demektir.

Tıpkı sezon başından beri bir arpa boy alamayan Kocaelispor’umuzda olduğu gibi..

Erhan hoca ile Türkiye Kupası'nda iki tur geçmiş, ligde art arda maçlar kazanmıştık.

İyi oynamadan, doğru dürüst iki üç pas yapamadan, tamamen tesadüf gollerle maçları kazanıyoruz diye hocamıza eleştiri yapıyorduk.

Eleştirilerin dozu belden aşağı ve hakarete varınca, yönetim Erhan Hoca ile yollarını ayırmıştı.

Mustafa Reşit Akçay ismi camiaya umut olmuş, ara transferler ve Sarıyer galibiyeti taraftar bazında bu iş bitti play offlardan banko çıkarız havası yarattı.

Sonrası hocamız içinde, takım içinde tam bir hayal kırıklığı oldu.

Koskoca camiada nedeninin bir türlü anlaşılamadığı, anlamsız ve yersiz Batuhan Er ısrarı.

(İnşallah şehir efsanesi gibi dallanıp budaklanan, sözleşmesinde sakat değilse her maç ilk 11 oynar maddesi yoktur.)

Yine ısrarla ilk 11'de veya yedek olarak dahi santrafor oynatılmayan Bahattin Köse travması.

Makine gibi işleyen Taha Batuhan-Kemal tandemini bozup oraya nispeten kısa boylu Musa Nizam'ı monte edip macera arama ısrarı.

Kardeşim kadar sevdiğim, kulübümüzün en kötü günlerini birlikte yaşadığım Gökhan Meral'in haftalardır hiçbir varlık gösterememesine rağmen ilk 11 oynatılması.

O mevkii için Süper Ligde sol bek oynadığını bildiğimiz Musa Nizam'ı veya takım içinden başka birini denememesi.

Maçın en kritik anlarında bize gol gerekliyken, sanki iki üç farkla öndeymiş gibi Bahattin Köse'yi değil de, vereceği bir yanlış pas ile kalemizde görebileceğimiz bir gol ile belki de futbol hayatının başlamadan bitebileceği İsa'yı oyuna alması.

Burak Süleyman'ın nerede oynadığını, nerede daha iyi oynayacağını bilememesi.

Yani hocamızın haftalardır takıma olumlu katkı verememesi benim gibi tüm taraftarları hayal kırıklığına uğrattı.

Haftalardır ne oynadığımız, ne yapmaya çalıştığımız belli değil.

Kadro kalitesi ne kadar kötü olsa da çok daha iyi futbol oynayıp maçlar kazanmamız gerekliydi.

Mustafa hocam iki hafta maç yapmadık ve sen bu zaman zarfında gece gündüz takımla birlikteydin..

Elinde gidişatı değiştirebilecek, teknik ve taktik dokunuşlar yapabileceğin her türlü imkan vardı.

Ama Erhan hocamızın bıraktığından bir adım öteye geçemedik.

Sadece Bahattin Köse'ye haddini bildirmekten başka bir şey yapamadın hocam.

O da maalesef iki puanımıza mal oldu.

Zaten oynatmaman, İsa'yı alman kendisine yapılmış en büyük hakaret.

O zaman kadro dışı bıraktır, o da gitsin Ramazan Çevik gibi.

Allahtan hedeften çok şaşmadık.

İlerleyen haftalarda bu kayıpları telafi edebilecek durumdayız.

Gelelim futbolcu kardeşlerimize.

Aldığınız paraların karşılığını verin arkadaşlar.

Camiaya yaşattığınız üzüntüden ve hayal kırıklığından dolayı sizin içiniz rahat mı?

Taraftar tribünde değil diye, saha içinde elinizi kolunuzu sallayıp gezemezsiniz.

Ayıptır.

Günahtır.

Kendinize de camiaya da ihanettir.

Çıkın kalan haftalarda adam gibi oynayın ve giydiğiniz formaların hakkını verin.

Oynamayacaksanız da bırakıp gidin.

Bizde başımızın çaresine bakalım...

NOT:

Tahir Başkanım lütfen Kocaelispor başkanlığı için atama yapmayın.

Sırf sizden biri gelsin diye istenmeyen, sevilmeyen birini aday yapmayın.

Aday olacak başka isimler çıkarsa da, siyasetle veya değişik yollarla o kişilere baskı yapılmasına izin vermeyin.

Seçimi kim kazanırsa o kişiye yani Kocaelisporumuza destek verin.

Yoksa bu kulüp eski günlerini dahi mumla arayacak hale gelir.