Herkesin kafası karışık

Ne oldu da bir kaç ay içinde Dolar 8 TL’den 18 TL’ye yükseldi?

Ne oldu da Dolar bir gece içinde 18 TL’den 12 TL’ye geriledi?

Türkiye çok dayanıklı bir ülke. 

Türkiye vatandaşları çok sabırlı insanlar.

Dünyanın hiçbir ülkesi, böylesi büyük çalkantılara dayanamaz.

Dünyanın hiçbir ülkesinin vatandaşları, böylesi korkunç çalkantı karşısında bizim kadar sakin ve sessiz duramaz. Ama biz dayanıyoruz. Biz sabrediyor ve her şeyin normale dönmesini bu inanılmaz sabırla bekliyoruz.

………………………

Aslında herkesin kafası karışık.

Kimse işin içinden çıkamıyor.

 Yazının girişindeki birinci sorunun yanıtı çok açık.

Türkiye’de birkaç ay içinde Dolar’ın 8 TL’den 18 TL’ye yükselmiş olması, tamamen cahil inadıyla sürdürülen ekonomi politikalarının sonucudur.

Herkes uyardı, herkes söyledi. Herkes yüksek faize karşıydı da,  enflasyonun yükseldiği bir ortamda faiz indirmenin büyük bir hata olduğu anlatılmaya çalışıldı.

Anlamadılar, inat ettiler. Türkiye’yi, Türk insanını fakirleştirdiler. Her şeyin fiyatının inanılmaz biçimde artmasına neden oldular.

Yazının girişindeki ikinci sorunun yanıtına gelince.

 Aslında bu soruya tek ve gerçekçi bir yanıt vermek mümkün değil. Bekleyip, sonuçlarını hep birlikte göreceğiz.

…………………

Ekonomi biliminden anlamayan bir vatandaş olarak TL’nin birden bire yüzde 40 değer kazanmasına neden olan son olayı  anladığım kadarıyla  size özetlemek istiyorum.

Türkiye’deki bankalarda, (Yurt dışına kaçırılmış servetler elbette çok daha yüksek)  vatandaşların toplam 230 milyar Dolar’lık mevduatı bulunduğu hesaplanıyor.

İnsanlar TL’ye güvenmedikleri için servetlerini Dolar veya Euro’ya çevirmiş, bankalara o şekilde yatırmışlar. Bu durumdaki tüzel kişi sayısının da toplam 360 bin kişi olduğu hesap ediliyor.

Şimdi devlet diyor ki; “Ey bankalarda Dolar mevduatı bulunan vatandaşım. Sen bu paranı TL’ye çevir. Bankaya 6-9-12 ay vadeli olarak yatır.Bu süre içinde senin bankadaki parana ben yüzde 15 (Merkez Bankası’nın politika faizi)  faiz vereyim. Eğer vade sürenin sonunda senin bankadaki TL mevduatın Dolar karşısında erimişse, faizin üzerine sana aradaki bu farkı da ben hazineden ödeyeyim.”

Çok merak ediyorum: Şu anda bu yazıyı okumakta olan benim çok değerli okurlarımdan kaç tanesinin bankada Dolar olarak yatan parası var?

Bizim yaptığımız, “Zenginin parası, züğürdün çenesini yorar” hesabı.

Aslında olup biten olaylar, sizi-beni, bizim gibi sıradan ve kenarda köşede parası bulunmayan insanları hiç ilgilendirmiyor.

84 milyon insanın parası, 360 bin varlıklı insanın parasını korumak, onların zarar etmesini önlemek için kullanılacak.

Yani filler tepişiyor, biz çimenler eziliyoruz.

Hayat pahalılığının acısını, sıkıntısını biz çekiyoruz.

Şimdi, Dolar hesabı bulunanlar bu paralarını TL’ye çevirirlerse korunacak, çok fazla kar edecekler, paraları hiç eksilmeyecek ya.

Aradaki farkı da yine biz ödeyeceğiz.

………………….

Bakın, Dolar bir gecede yüzde 40 düştü. Peki, bakkalda, markette fiyatlar değişti mi, düştü mü? Elbette hayır. Dolar düşünce önce benzin, mazot, gaz, elektrik ucuzlamalıydı, ucuzladı mı? Hayır.

Üstelik akaryakıt fiyatlarında indirim yapılacakken, hemen ÖTV’ler yükseltildi.

Kur yükseldiği için benzine, mazota her akşam zam geliyordu ama kur düştüğü için gelecek indirimler, hemen vergiye yöneltildi. Devlet biz garibanlardan alıp, zenginlere vermeye devam edecek.

Bugün, toplu taşıma fiyatlarına zam gelecek.

Yarın; ekmeğe yeni zam gelecek…

Belki ete, yoğurda, peynire gelecek yeni olası zamlar 1-2 hafta ertelenecek ama yeni yılda hepsinin fiyatları artmaya devam edecek, en azından Dolar 18 TL’yi gördü diye yükselen fiyatlar hiç düşmeyecek.

Yani, olan bitenlerin sizinle, benimle, bizimle bir alakası yok. Yine biz çalışacak, çabalayacak, kazandığımız her şeyi devlete vereceğiz, devlet de bunları bir şekilde servet yapıp üzerine yatmış zengin azınlığa dağıtacak.

……………

Bu karambol ortamında nihayet iyi bir şey de yapıldı. Elektrik faturalarına eklenen TRT payı resmen kaldırıldı. Bu sayede sizin, benim, bizim elektrik faturalarımızda 15-20 TL’lik bir indirim gerçekleşecek. Ama öyle yüklü elektrik faturaları göreceğiz ki, bu TRT payının kalktığını fark edemeyeceğiz bile.

Keşke diyorum ben,  elektrik faturalarından da bu TRT payı kalkmasaydı.

Ama TRT adam gibi yayıncılık yapsa, iktidarın borazanı olmaktan çıkıp, devletin ve milletin kurumu olabilseydi.

Keşke TRT bizi olup biten her konuda gerçekten aydınlatabilseydi. Keşke TRT,  farklı görüşlerden siyasetçileri bir arada ekrana getirebilen, çok sesli, gerçekten tarafsız, bağımsız bir devlet yayıncı kuruluşu olabilseydi.

Keşke TRT bu millete doğruları anlatan, bu milleti gerçekten aydınlatan, bu ülkenin demokrasisine katkı veren bir kurum olabilseydi.

Biz, aylık 300-400 TL’yi bulan elektrik faturaları içinde 15-20 TL’yi bu bağımsız, tarafsız ve bilime, demokrasiye saygılı TRT’ye seve seve vermeye razı olabilirdik.

Sözün kısası; olup bitenlere sizin, benim, bizim aklımız yetmez…

Bankalarda toplam 230 milyar Dolar parası bulunan 360 bin çok zengin insanı ilgilendiren konular bunlar. Biz arada ezilmeye, bakkala-markete girdiğimizde kasada rehin kalıp kalmayacağımız için korkmaya devam edeceğiz.

Çünkü bu ülke gerçekten çok yetersiz kişilerin elinde çok kötü yönetiliyor, aslında yönetilmiyor, adeta savruluyor.