Uzun zamandır üzerinde kafa yorduğum, düşündüğüm ve bir sonuca vardığım olayı sizinle paylaşmak istiyorum.
Bu kentte siyasetçiler var.
Bu kentte kenti yöneten bürokratlar var.
Ve işadamları var.
Peki, bu kişiler en çok hangi özelliklere sahip GAZETECİLERİ severler.
Hangi gazetecilerle ahbap, dost ve samimi olurlar?
Sonunda buldum.
Siyasetçilere, bürokratlara ve işadamlarına sevilmek istiyorsanız birinci ŞART iktidara yakın olacaksınız.
Bu yakınlık öyle laftan bir yakınlık olmayacak.
İktidarı eleştirmeyecek, iktidar aleyhine bir şey yazmayacaksınız.
Bu kuraldan sonra ikinci kural kemiksiz olacaksınız.
Yani ilkesiz ve omurgasız.
Siyasi düşünceniz ya da geçmişte hangi siyasi görüşü savunuyorsanız onu hemen terk edecek hatta İNKAR edeceksiniz.
Sivri olmayacak, bir duruş sergilemeyeceksiniz.
Herkese mavi boncuk dağıtacak, herkesle iyi geçineceksiniz.
Gelene ağam, gidene paşam diyeceksiniz.
Gerçek bir gazetecilik değil de gazetecilik yapıyormuş gibi yapacak ve öyle davranacaksınız.
Ve küçükçü olacaksınız.
Üç kuruşluk ilan ve reklama boyun eğeceksiniz.
Sizin reklam fiyatlarını onların belirlemesine razı geleceksiniz.
Onları kızdıracak, onları üzecek hiçbir şey yapmayacak ve DİK durmayacaksınız.
Sürekli yalakalık sürekli pohpohlama yapacaksınız.
Onlar ne isterse yazacak, onlar nerede DUR derse duracaksınız.
Onların bir telefonuyla gevşeyecek, onların bir kelimesiyle mutlu olacak, bir yemek davetiyle ayaklarınız yere değmeyecek.
Bir geziye bir yemeğe balıklama atlayacaksınız.
İşte bunları yaptığınızda bu kentin siyasetçisi de, işadamı da, valisi de, belediye başkanı da, emniyet müdürü de sizi çok ama çok sever.
Sizi gördüklerinde tokalaşır, öper, yere göğe sığdıramaz.
Ha bu arada dün yerden yere vurduğunuz, hakkında inanılmaz yazılar yazdığınız veya hakaretler ettiğiniz kişileri de bir gün içinde ÇARK edip öveceksiniz.
İşte olay bu.
Sevilmek istiyorsanız yapın bunları.
Bu kent güçsüz gazeteciyi, omurgasız ve dik durmayan küçük işlere tamah eden, aklını, kalemini satan ya da kiraya verenleri çok seviyor.
Yoksa KÖTÜ ÇOCUK, KÖTÜ ADAM olursunuz ya da ilan edilirsiniz.
Tercih sizin..!
Kalın sağlıcakla.
Yorum yazarak Kocaeli Ses Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Kocaeli Ses Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Kocaeli Ses Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Kocaeli Ses Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Kocaeli Ses Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Kocaeli Ses Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Kocaeli Ses Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Kocaeli Ses Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Yorumlar
(8)İsmail - 60 yaşım içinde hep takip etmişimdir siyaseti. Son kelimesine kadar hepsi doğru ve çok önem arz eden bir yazı kaleme almış yazarımız. Bir İLÇE başkanının aile şirketinden sıfır otomobil aldım geçen yıl. Kandırdılar, dolandırdılar beni 35 bin tl. parayı türlü tuzaklarla ELDEN talep ettiler ve sonra 'Almadık biz bu parayı' dediler fatura üzerinde sahteciliklerini Maliye'ye şikayet ettim diye icraaya verdiler beni. ÇARE ararken, YEREL bir gazete köşe yazarına denk geldim geçtiğimiz aylarda, başlık tam benim aradığım çareye İLAÇ olacak gibi, iri puntolarla, ünlem işaretli filan.. Başlık aynen şöyle: ''İşte size vekil!'' Yazı, kısaca, Kocaeli Milletvekili Mehmet Akif Yılmaz'ı yere göğe sığdıramıyor, ‘adam gibi adam’ olduğunu yazıyor. Dayanamayıp yazarımızla iletişim kurdum. Ben yazarımıza, 'vekillerin böyle anlatıldığı gibi olmadığını, kendilerine ulaşılamadığını, ulaşılsa bile savsaklandığımızı' söyledim.
Yazar, bu konuyu BEN istemem halinde köşesine alabileceğini söyledi. Beni gazete binasına çağıran randevusuna gittim buz gibi bir hava, o zemheride akülü tekerlekli sandalyem üzerinde, belgeler elimde. Vardım gazete binasına. Yazar geldi yanıma, gerçekten iyi niyetli, yardım etmek istiyor bana. Ben, ‘’Mahut köşe yazısında adı geçen milletvekili bizim işimizi halleder, ilk önce onu arayalım’’ dedim. Telefon ile arandı. İKİ dakika yazarımız, 1-2 dakika da ben görüştüm vekilimizle. Kapattık telefonları ve evin yolunu tuttum, aklım telefonda. Tam eve varırken tlf zili çaldı. Baktım yazarımız: ''Bizim yapacağımız bir şey yok'' deyiverdi bana üzgün bir ses tonuyla, milletvekili Mehmet Akif Yılmaz'dan ne cevap aldıysa artık?! Yani ne yazarımız, ne de sayın vekilimiz, elimde bulunan onca belge ve evraka bakma gereği bile duymadılar, karşı taraf, yani beni dolandıran oto bayi sahibi bir AK Parti İlçe Başkanı olunca YELKENLER SUYA İNDİ, HAKLI HAKSIZ ARAŞTIRILMA GEREĞİ DUYULMADI HERCÜMERÇ EDİLMİŞ BU DÜZENDE. İşte, OMURGA, vekilde-gazetecide; hepimizde olmazsa olmaz temel öge!
Herşeyi Bilen - Birde, iş adamlarının altına yatan kadın gazeteci müsvetteler de var??
Murat Atar - Bu dediğiniz tiplerin güzel edebiyatımızda adı KASELİS'tir.
Bunlardan çok var ortalıkta. Aylık 500 TL'ye yapmayacakları yalakalık yoktur.
İso - Eyyamcı desek o da uyar tarif edilen omurgasızlara.
umuttepeli - Komsuoğlu ailesi 16 yıl üniversiteyi yönettiler. Yüzlerce akademisyeni onlara oy vermedi diye attılar. Gazeteci Tanzer'i Üniversite inşaatlarında müteahhit yaptılar. G. Ataman ı üniversite ye hoca yaptılar.Bir çok yanlış yatırım yaptılar. Yandaşları zengin ettiler. Her siyasi dönemin müteahhitlerinin dostu oldular. Yerel gazeteleri ekonomik olarak desteklediler. 16 yıl hep medyada başarı öyküleri ile yer aldılar. Bunu yayınla yürekli derim
Bir Garip - Güngör Arslan kemik yalamaz. Güngör Arslan ite köpeğe boyun eğmez. Güngör Arslan yalakalık yapmaz. Güngör Arslan fino köpeği gibi kuyruk sallamaz. Güngör Arslan kimsenin adamı değildir. Güngör Arslan adamdır. O yalnızca gerçekleri yazar. Onun için de sevilmez.O nü seven zaten seviyor.
Akrep - Tam da böyle iki yerel gazeteci tanıyorum:)))
Mustafa - Yazdıklarının hepsi namussuz insanda olur. Onurlu namuslu şerefli haysiyetli insan yazdıklarının hiç birini yapmaz yapamaz.
Yazılan yorumlardan Kocaeli Ses Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz. Sitemizin Topluluk Kurallarına uymayan yorumlar yayınlanmaz. Yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Kocaeli Ses Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Kocaeli Ses Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.